Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
AŞKIN TARİFİ
Mevsim sonbahar
Hafif yağmurlu bir günün akşamı
Yıldızlar parlak
Meydan okuyorduk adeta
Geçip giden zamana
Şavaşıyoduk sanki
Hep birlikte olabilmek adına
Sevgimizin aşkımızın adına
Nasıl anlatılabilirdi ki başka
Bu aşkın tarifi
Nasıl yaşanırdı acaba
Bundan daha görkemli, daha gösterişli
Titreyen iki bedende, tek yürek
Soğuktan üşüyen ellerimiz
Ama sımsıcak yürek
Sımsıkı bir duygu
Beni sana getiren
Seni bana bağlayan, aşkımızı yaşatan
Bizi birbirimize bağlayan,
Aşkın tarifi
SENİ SEVİYORUM AŞKIM…..!
19 Ocak 2013 Cumartesi
11 Ocak 2013 Cuma
Seviyorum Seni - Aşk Şiiri
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
sensiz kalan bu şehri yakmayı çok istedim - ibrahim sadri
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
kalbimin bicak yarasi - ibrahim sadri
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
BEN SANA NASIL KÜSEYİM - İBRAHİM SADRİ
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
.
.
BEN BANA AIT OLSAYDIM
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
Hadi Git
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
Zorunda mısın?
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
Binbir umutla geldim, kapıları kapatma,
Sitemleri saçarak gitmek zorunda mısın?
Dua ehli gönlümde umutsuzluk yaratma,
Bir derdime bin derdi katmak zorunda mısın?
Kederli günlerimde muhabbetsiz bıraktın?
Düşmanlarım bekledi, sen millerce ıraktın,
Yalanda büyük usta, muhabbette çıraktın,
Her çiçeğin balını tatmak zorunda mısın?
Gözlerimi kırpmadan can verirdim uğrunda,
Sevinerek koşardım, en ufak bir çağrında,
Yabancı çiçeklere yer vererek bağrında,
Yalancı sevdalara gitmek zorunda mısın?
Unuttun mu bir tanem gözyaşı döktüğümü,
Uğraştım çözemedim gönlünde çok düğümü,
Kerem’im sen olmazsan viranda çöktüğümü,
Anlamayıp sevdamda yitmek zorunda mısın?
Sakladığım sevdamsın derinlerde özdesin,
Şiirimde mısrasın, şarkılarda sözdesin,
Yüreğimde ateşte, benliğimde közdesin,
Yellerde duman duman tütmek zorunda mısın?
Birden bire değiştin, muradına erdin mi?
Yalancı sevdalara şiir köşkü ördün mü?
Benim olan gönlünü yabanlara serdin mi?
Umut dolu ufkumdan batmak zorunda mısın?
Binbir umutla geldim, kapıları kapatma,
Sitemleri saçarak gitmek zorunda mısın?
Dua ehli gönlümde umutsuzluk yaratma,
Bir derdime bin derdi katmak zorunda mısın?
Kederli günlerimde muhabbetsiz bıraktın?
Düşmanlarım bekledi, sen millerce ıraktın,
Yalanda büyük usta, muhabbette çıraktın,
Her çiçeğin balını tatmak zorunda mısın?
Gözlerimi kırpmadan can verirdim uğrunda,
Sevinerek koşardım, en ufak bir çağrında,
Yabancı çiçeklere yer vererek bağrında,
Yalancı sevdalara gitmek zorunda mısın?
Unuttun mu bir tanem gözyaşı döktüğümü,
Uğraştım çözemedim gönlünde çok düğümü,
Kerem’im sen olmazsan viranda çöktüğümü,
Anlamayıp sevdamda yitmek zorunda mısın?
Sakladığım sevdamsın derinlerde özdesin,
Şiirimde mısrasın, şarkılarda sözdesin,
Yüreğimde ateşte, benliğimde közdesin,
Yellerde duman duman tütmek zorunda mısın?
Birden bire değiştin, muradına erdin mi?
Yalancı sevdalara şiir köşkü ördün mü?
Benim olan gönlünü yabanlara serdin mi?
Umut dolu ufkumdan batmak zorunda mısın?
ELVEDA
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
ELVEDA
Martılar hiç bu kadar benzememişti ölüme
Bu kadar aldanmamıştım kanatlarının beyazına
Demek ölümden zor gidişlerde varmış
Ve çekermiş bir yüreği eteğinden tutarak denize doğru
Demek yaslandığım güneşlerin tılsımı bu kadarmış
Demek böyle ansızın gelirmiş ölümden zor olan
Yine de gözlerinin sürmesiyle uğurla beni
Her sabah yeniden ve daha güzel doğan gözlerin
Her akşam yeniden ve daha çetin öldüren gözlerin
Yine de sevdiğin bir yanım varsa sen de kalsın
Ve hep öylece bul beni mısralarımda ararsan
Yağmurun bu deli yağışı boşuna değilmiş
Güneşin utangaç yüzünü bu kadar saklaması
Şimdi dur desen bütün martılardan silkinirim
Bütün martılar silkinir kanatlarını ölümün beyazından
Ve ben Beyazıt’ın güvercinleri gibi umarsız
Döner dururum başının üstünde şimdi dur desen
Denizi sensiz sevmenin imkânsızlığı içinde gözlerim
Gökyüzüne yüzünden uzak bakmaların tadılmazlığı
Otur şöyle yanı başıma bir bardak çay içimi
Bütün kanımı dökmek istiyorum bütün yüzünü içmek
Çünkü gidiyorum yorumsuz düşlerimi yollara dökerek
Dur desen duracağım iki kaşının arasında
İzin ver bir kere daha öpeyim ellerinden
Ölüm en kırçıl ağzıyla öpmeden dudaklarımı
Kanımda kıvılcım kalmadı ufukları yakamam
Ellerini bir kere daha sına boynunla yağmurun altında
Boynunu bulmadan ellerim yağmurlara bakamam
Kendimi asabilirim bulutlara kal desen kalırım
Martılar hiç bu kadar benzememişti ölüme
Çığlıkları bu kadar büyümemişti ölümsüz yanımda
Ve hiçbir güneş bu kadar köpürmemişti kanımda
DUR DE DURAYIM KAL DE KALAYIM GİT DERSEN ÖLÜRÜM
Bir martıya dönüşürüm kendi kendime açarım kanatlarımı
DUR DESEN DURURUM KANATLARIMIN BEYAZIYLA
Şimdi elveda şarkılarını söylemek gerek artık
Zaman ağzından bir su gibi akıp gelirken en uzun haftalar
Her anın bir ömür gibi tükenişi İstanbul’un nabzında
Şimdi elveda şarkılarını söylemek gerek artık
Ölümün suskun diliyle buluşturmak şarkıları
Sus desen susarım sus desen yine susarım iki ateş arasında
Bulutlar böyle gelip oturmazdı karşıma
Gözlerini hep benden saklardı yağmurun çocukları
Bir benim ağlamalarım yıkardı tüm evreni
Gül desen güleceğim küllerimi bırakacağım yağmura
Yanaklarımda tomurcuklanan güllere tutunacağım
Öyle çaresizim öyle yoğunum ki ellerinin gurbete çıkan yanının
Git desen gideceğim sonsuza dek iki deniz arasında
Hani bir türkümüz vardı Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar
Söyle desen söyleyeceğim bir ceylanın kayıp balasını
Ve öyle süzüleceğim ki bir annenin bakışlarından
Gel desen geleceğim ateşin en harlısına
Gel desen geleceğim gerilerek iki mancınık arasında
Hoşça kal ardımdan ateşler yakan sevgilim
Sular nasılsa bağlanacak çocukların diliyle
Hoşça kal ve bir dansa başla kaldığın yerden
Nasılsa bu son şiirim olacak
Nasılsa susacağım bir ocağın başında ateşe düşen gözlerine
Nasılsa son sözlerimi yalnızca balıklar duyacak
Denize düşen ilk mısraı kalbinde taşıyan balıklar
Hoşça kal ardımdan ateşler yakan sevgilim
Hoşça kal
ELVEDA
Martılar hiç bu kadar benzememişti ölüme
Bu kadar aldanmamıştım kanatlarının beyazına
Demek ölümden zor gidişlerde varmış
Ve çekermiş bir yüreği eteğinden tutarak denize doğru
Demek yaslandığım güneşlerin tılsımı bu kadarmış
Demek böyle ansızın gelirmiş ölümden zor olan
Yine de gözlerinin sürmesiyle uğurla beni
Her sabah yeniden ve daha güzel doğan gözlerin
Her akşam yeniden ve daha çetin öldüren gözlerin
Yine de sevdiğin bir yanım varsa sen de kalsın
Ve hep öylece bul beni mısralarımda ararsan
Yağmurun bu deli yağışı boşuna değilmiş
Güneşin utangaç yüzünü bu kadar saklaması
Şimdi dur desen bütün martılardan silkinirim
Bütün martılar silkinir kanatlarını ölümün beyazından
Ve ben Beyazıt’ın güvercinleri gibi umarsız
Döner dururum başının üstünde şimdi dur desen
Denizi sensiz sevmenin imkânsızlığı içinde gözlerim
Gökyüzüne yüzünden uzak bakmaların tadılmazlığı
Otur şöyle yanı başıma bir bardak çay içimi
Bütün kanımı dökmek istiyorum bütün yüzünü içmek
Çünkü gidiyorum yorumsuz düşlerimi yollara dökerek
Dur desen duracağım iki kaşının arasında
İzin ver bir kere daha öpeyim ellerinden
Ölüm en kırçıl ağzıyla öpmeden dudaklarımı
Kanımda kıvılcım kalmadı ufukları yakamam
Ellerini bir kere daha sına boynunla yağmurun altında
Boynunu bulmadan ellerim yağmurlara bakamam
Kendimi asabilirim bulutlara kal desen kalırım
Martılar hiç bu kadar benzememişti ölüme
Çığlıkları bu kadar büyümemişti ölümsüz yanımda
Ve hiçbir güneş bu kadar köpürmemişti kanımda
DUR DE DURAYIM KAL DE KALAYIM GİT DERSEN ÖLÜRÜM
Bir martıya dönüşürüm kendi kendime açarım kanatlarımı
DUR DESEN DURURUM KANATLARIMIN BEYAZIYLA
Şimdi elveda şarkılarını söylemek gerek artık
Zaman ağzından bir su gibi akıp gelirken en uzun haftalar
Her anın bir ömür gibi tükenişi İstanbul’un nabzında
Şimdi elveda şarkılarını söylemek gerek artık
Ölümün suskun diliyle buluşturmak şarkıları
Sus desen susarım sus desen yine susarım iki ateş arasında
Bulutlar böyle gelip oturmazdı karşıma
Gözlerini hep benden saklardı yağmurun çocukları
Bir benim ağlamalarım yıkardı tüm evreni
Gül desen güleceğim küllerimi bırakacağım yağmura
Yanaklarımda tomurcuklanan güllere tutunacağım
Öyle çaresizim öyle yoğunum ki ellerinin gurbete çıkan yanının
Git desen gideceğim sonsuza dek iki deniz arasında
Hani bir türkümüz vardı Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar
Söyle desen söyleyeceğim bir ceylanın kayıp balasını
Ve öyle süzüleceğim ki bir annenin bakışlarından
Gel desen geleceğim ateşin en harlısına
Gel desen geleceğim gerilerek iki mancınık arasında
Hoşça kal ardımdan ateşler yakan sevgilim
Sular nasılsa bağlanacak çocukların diliyle
Hoşça kal ve bir dansa başla kaldığın yerden
Nasılsa bu son şiirim olacak
Nasılsa susacağım bir ocağın başında ateşe düşen gözlerine
Nasılsa son sözlerimi yalnızca balıklar duyacak
Denize düşen ilk mısraı kalbinde taşıyan balıklar
Hoşça kal ardımdan ateşler yakan sevgilim
Hoşça kal
GÜLLER AĞLAR İÇİMDE
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
GÜLLER AĞLAR İÇİMDE
Ne zaman ayrılık saati gelse
En vazgeçilmez yerinde yaşamın
Duysak ayak seslerini akşamın
Ve sokaklardan el ayak çekilse
Bir ürpertiyle duyarım o zaman
Seni çağıran sesi uzaklardan
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir gariplik çöker içime birden
Kalan tek anı gibi bir devirden
Durmadan çalınır o gamlı beste
Sanki bilir dem hazin öykümüzü
Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir çaresizliğe anlatır gibi
Birden değişir gözlerinin rengi
Mavi solar, koyulaşır yeşilse
Sarınca ruhunu eski bir hüzün
Uçar gider pembeliği yüzünün
Ne zaman ayrılık saati gelse
Uzatsan özlemle dudaklarını
Tüm ağaçlar döker yapraklarını
Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe
Sadece uğultusu o rüzgarın
Ve bir umut kırıntısı: Belki yarın
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir fırtına çıkmışcasına, büyük
İçimdeki güllerin boynu bükük
Bir zaman kalakalırım öylece
Neden sonra gittiğini anlarım
İçimde güller ağlar, ben ağlarım...
(Ümit Yaşar Oğuzcan)
GÜLLER AĞLAR İÇİMDE
Ne zaman ayrılık saati gelse
En vazgeçilmez yerinde yaşamın
Duysak ayak seslerini akşamın
Ve sokaklardan el ayak çekilse
Bir ürpertiyle duyarım o zaman
Seni çağıran sesi uzaklardan
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir gariplik çöker içime birden
Kalan tek anı gibi bir devirden
Durmadan çalınır o gamlı beste
Sanki bilir dem hazin öykümüzü
Bulutlar ağlar, kararır gökyüzü
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir çaresizliğe anlatır gibi
Birden değişir gözlerinin rengi
Mavi solar, koyulaşır yeşilse
Sarınca ruhunu eski bir hüzün
Uçar gider pembeliği yüzünün
Ne zaman ayrılık saati gelse
Uzatsan özlemle dudaklarını
Tüm ağaçlar döker yapraklarını
Ne çiçek kalır ortada, ne bahçe
Sadece uğultusu o rüzgarın
Ve bir umut kırıntısı: Belki yarın
Ne zaman ayrılık saati gelse
Bir fırtına çıkmışcasına, büyük
İçimdeki güllerin boynu bükük
Bir zaman kalakalırım öylece
Neden sonra gittiğini anlarım
İçimde güller ağlar, ben ağlarım...
(Ümit Yaşar Oğuzcan)
YAŞAMAYA DAİR
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
YAŞAMAYA DAİR
Yaşamak şakaya gelmez
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde
hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...
Nazım HİKMET
YAŞAMAYA DAİR
Yaşamak şakaya gelmez
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde
hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
Yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
Diyelim ki, ağır ameliyatlık hastayız,
yani, beyaz masadan,
bir daha kalkmamak ihtimali de var.
Duymamak mümkün değilse de biraz erken gitmenin kederini
biz yine de güleceğiz anlatılan Bektaşi fıkrasına,
hava yağmurlu mu, diye bakacağız pencereden,
yahut da sabırsızlıkla bekleyeceğiz
en son ajans haberlerini.
Diyelim ki, dövüşülmeye deşer bir şeyler için,
diyelim ki, cephedeyiz.
Daha orda ilk hücumda, daha o gün
yüzükoyun kapaklanıp ölmek de mümkün.
Tuhaf bir hınçla bileceğiz bunu,
fakat yine de çıldırasıya merak edeceğiz
belki yıllarca sürecek olan savaşın sonunu.
Diyelim ki hapisteyiz,
yaşımız da elliye yakın,
daha da on sekiz sene olsun açılmasına demir kapının.
Yine de dışarıyla birlikte yaşayacağız,
insanları, hayvanları, kavgası ve rüzgarıyla
yani, duvarın ardındaki dışarıyla.
Yani, nasıl ve nerede olursak olalım
hiç ölünmeyecekmiş gibi yaşanacak...
Bu dünya soğuyacak,
yıldızların arasında bir yıldız,
hem de en ufacıklarından,
mavi kadifede bir yaldız zerresi yani,
yani bu koskocaman dünyamız.
Bu dünya soğuyacak günün birinde,
hatta bir buz yığını
yahut ölü bir bulut gibi de değil,
boş bir ceviz gibi yuvarlanacak
zifiri karanlıkta uçsuz bucaksız.
Şimdiden çekilecek acısı bunun,
duyulacak mahzunluğu şimdiden.
Böylesine sevilecek bu dünya
"Yaşadım" diyebilmen için...
Nazım HİKMET
Alışıyorum Sana
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
Gitgide alışıyorum sana....
Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz...
Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin...
Yanımda olduğun zamanlar;
sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor,
alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun...
Durmadan başım dönüyor verdiğin hazdan...
Alışkanlıklar daima korkutur beni...
Düşün ki ben yaşamaya bile alışkın değilim...
Kendimi kendime alıştıramadım yıllardır...
Fakat şimdi sana alışıyorum...
Alıştıkça özlemim artıyor, daha yoğunlaşıyor.
Yalnız içimde garip bir korku var.
Sana alışmaktan değil seni kendime alıştırmaktan korkuyorum...
Bir gün sana şimdi verdiklerimden daha güzelini
daha değerlisini verememekten korkuyorum...
Bir gün ansızın ölmekten ve seni, bana olan alışkanlığınla
yapayalnız bırakmaktan korkuyorum...
Oysaki her zaman ve günün her saatinde
yanında olmalıyım senin... Bana alışmış olmaktan
pişmanlık duyacağın bir dakikan bile olmamalı...
Bütün zamanlarını zamanlarımla karıştırıp
emsalsiz bir zaman bileşiminde yaşatmalıyım seni...
Uykularda bile aynı rüyayı görmeliyiz.
Her şeyin ve her zevkin yarısı senin olmalı, yarısı benim...
"Bana alış" demeyeceğim... Nasıl olsa alışacaksın bir gün...
Şimdi çirkinliğimde güzellikler bulan gözlerin,
o zaman en güzeli görecek bende! Alışkanlığınla,
sevginle yepyeni bir "ben" yaratacaksın benden!
İlk defa sevilmenin ürpertileri içindeyim inan. Sevgimle
mukayese edebileceğim tek şeyi beni sevmende buldum...
Ömrümde kimse bana sevmenin gerekliliğini öğretmedi.
Kimseden sevgisini istemedim, verdiler almadım.
Bencildim bir zamanlar, sevmek benim hakkım diyordum.
Oysaki şimdi bir zamanlar hiç sevmemiş olduğumu
kendi kendime biraz da utanarak itiraf ediyorum.
Asıl büyük sevgiyi seni sevmekte buldum ve sevgim
senin sevginle değerleniyor, ayrı bir anlam kazanıyor...
Sevgin olmasaydı değersiz bir cam parçasıydım.
Sevginle bir aynayım şimdi. Bana bakanlar baştanbaşa
seni görecekler içimde...
Bir zincirin iki halkasıyız seninle anlıyor musun?
Aynı kadehte karışmış iki içkiyiz.
İki kelimeyiz seninle birbirini tamamlayan.
Her yerde iki olduğumuz için
bir bütün haline geliyoruz durmadan...
Alışkanlığım devamlı sana çekiyor beni...
Durup durup dudaklarını öpmek geliyor içimden...
Saçlarını okşamak geliyor, ellerini tutmak geliyor...
Kokunun tenime sindiğini hissediyorum geceleri...
Teninin dudaklarımda eridiğini hissediyorum...
Boynunun en güzel yerini benden başkası bilemez artık...
Seni kimse benim kadar benimle bir bütün olduğuna inandıramaz....
Gitgide bu alışkanlığın içinde kaybolduğumu hissediyorum...
Beni yaşadığım zamanın dışına çıkarıyorsun.
Bir gün tarih öncesinde yaşıyoruz , bir gün bulutların üstünde...
Uzun süren bir baygınlık sonrasının
o anlatılmaz baş dönmesi içindeyim...
Bütün merdivenler birbirine eklendiği zaman
seninle vardığım yüksekliğe erişemez...
Açılmış bütün kuyuların derinliği
içimde seni bulduğum yer kadar derin değil...
Alışkanlık kozasını ören bir ipekböceği gibi gitgide tamamlıyor bizi.
Emsalsiz bir oluşun içinde yuvarlanıyoruz.
Korkunç bir yangın başladı yüreklerimizde.
Özlem, kıskançlık, arzu ne varsa içimizde hepsi birdenbire tutuştu.
Alev almayan bir yerimiz kalmadı.
Alevlerimiz muhteşem bir kızıllığın içinde yıldızlara kadar uzanıyor.
Hiç bir su, bu ateşi söndüremez artık.
Nehirle, denizler boşalsa üstümüze hiç sönmeyeceğimizi biliyorum.
Bu yangın biz birer kor haline gelinceye kadar sürecek.
Önce bakışlarımız alıştı birbirine, sonra parmak uçlarımız...
Bu oluş tamamlandığı anda yeryüzünde
bizden güçlüsü olmayacak!
En mutlu olduğumuz yerde en güçlü de olacağız seninle...
Bu bir sonun değil bir varoluşun başlangıcıdır.
Geçmişteki tüm alışkanlıkların bana alışmanı önleyemez artık...
Gitgide alışıyorum sana....
Hiçbir alışkanlık bu kadar güzel olamaz...
Ellerin ellerimden uzaksa nasıl güçsüzüm bilemezsin...
Yanımda olduğun zamanlar;
sigara dumanı gibi ciğerlerime doluyor,
alkol gibi damarlarıma yayılıyorsun...
Durmadan başım dönüyor verdiğin hazdan...
Alışkanlıklar daima korkutur beni...
Düşün ki ben yaşamaya bile alışkın değilim...
Kendimi kendime alıştıramadım yıllardır...
Fakat şimdi sana alışıyorum...
Alıştıkça özlemim artıyor, daha yoğunlaşıyor.
Yalnız içimde garip bir korku var.
Sana alışmaktan değil seni kendime alıştırmaktan korkuyorum...
Bir gün sana şimdi verdiklerimden daha güzelini
daha değerlisini verememekten korkuyorum...
Bir gün ansızın ölmekten ve seni, bana olan alışkanlığınla
yapayalnız bırakmaktan korkuyorum...
Oysaki her zaman ve günün her saatinde
yanında olmalıyım senin... Bana alışmış olmaktan
pişmanlık duyacağın bir dakikan bile olmamalı...
Bütün zamanlarını zamanlarımla karıştırıp
emsalsiz bir zaman bileşiminde yaşatmalıyım seni...
Uykularda bile aynı rüyayı görmeliyiz.
Her şeyin ve her zevkin yarısı senin olmalı, yarısı benim...
"Bana alış" demeyeceğim... Nasıl olsa alışacaksın bir gün...
Şimdi çirkinliğimde güzellikler bulan gözlerin,
o zaman en güzeli görecek bende! Alışkanlığınla,
sevginle yepyeni bir "ben" yaratacaksın benden!
İlk defa sevilmenin ürpertileri içindeyim inan. Sevgimle
mukayese edebileceğim tek şeyi beni sevmende buldum...
Ömrümde kimse bana sevmenin gerekliliğini öğretmedi.
Kimseden sevgisini istemedim, verdiler almadım.
Bencildim bir zamanlar, sevmek benim hakkım diyordum.
Oysaki şimdi bir zamanlar hiç sevmemiş olduğumu
kendi kendime biraz da utanarak itiraf ediyorum.
Asıl büyük sevgiyi seni sevmekte buldum ve sevgim
senin sevginle değerleniyor, ayrı bir anlam kazanıyor...
Sevgin olmasaydı değersiz bir cam parçasıydım.
Sevginle bir aynayım şimdi. Bana bakanlar baştanbaşa
seni görecekler içimde...
Bir zincirin iki halkasıyız seninle anlıyor musun?
Aynı kadehte karışmış iki içkiyiz.
İki kelimeyiz seninle birbirini tamamlayan.
Her yerde iki olduğumuz için
bir bütün haline geliyoruz durmadan...
Alışkanlığım devamlı sana çekiyor beni...
Durup durup dudaklarını öpmek geliyor içimden...
Saçlarını okşamak geliyor, ellerini tutmak geliyor...
Kokunun tenime sindiğini hissediyorum geceleri...
Teninin dudaklarımda eridiğini hissediyorum...
Boynunun en güzel yerini benden başkası bilemez artık...
Seni kimse benim kadar benimle bir bütün olduğuna inandıramaz....
Gitgide bu alışkanlığın içinde kaybolduğumu hissediyorum...
Beni yaşadığım zamanın dışına çıkarıyorsun.
Bir gün tarih öncesinde yaşıyoruz , bir gün bulutların üstünde...
Uzun süren bir baygınlık sonrasının
o anlatılmaz baş dönmesi içindeyim...
Bütün merdivenler birbirine eklendiği zaman
seninle vardığım yüksekliğe erişemez...
Açılmış bütün kuyuların derinliği
içimde seni bulduğum yer kadar derin değil...
Alışkanlık kozasını ören bir ipekböceği gibi gitgide tamamlıyor bizi.
Emsalsiz bir oluşun içinde yuvarlanıyoruz.
Korkunç bir yangın başladı yüreklerimizde.
Özlem, kıskançlık, arzu ne varsa içimizde hepsi birdenbire tutuştu.
Alev almayan bir yerimiz kalmadı.
Alevlerimiz muhteşem bir kızıllığın içinde yıldızlara kadar uzanıyor.
Hiç bir su, bu ateşi söndüremez artık.
Nehirle, denizler boşalsa üstümüze hiç sönmeyeceğimizi biliyorum.
Bu yangın biz birer kor haline gelinceye kadar sürecek.
Önce bakışlarımız alıştı birbirine, sonra parmak uçlarımız...
Bu oluş tamamlandığı anda yeryüzünde
bizden güçlüsü olmayacak!
En mutlu olduğumuz yerde en güçlü de olacağız seninle...
Bu bir sonun değil bir varoluşun başlangıcıdır.
Geçmişteki tüm alışkanlıkların bana alışmanı önleyemez artık...
Yağmur
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
Yağmur
Bir yağmur altında, ıpıslak, serin,
Düştüm uzaklara, anılarıma…
Yürüdüm durmadan, koşarcasına,
Eski anıların dünyalarına.
Yağmur damlaları düşerken bir bir,
Yola, insanlara, toprağa, taşa…
Titreşir yapraklar, kımıldanarak,
Ve bir serçecik, başlar uçuşa.
Temizler gönlümde çirkinlikleri,
Yağmur taneleri yıkar her yeri.
Dinmeyen bir şarkıdır duyduğum;
Kulağımda yağmur, yağmur sesleri.
Yağmur
Bir yağmur altında, ıpıslak, serin,
Düştüm uzaklara, anılarıma…
Yürüdüm durmadan, koşarcasına,
Eski anıların dünyalarına.
Yağmur damlaları düşerken bir bir,
Yola, insanlara, toprağa, taşa…
Titreşir yapraklar, kımıldanarak,
Ve bir serçecik, başlar uçuşa.
Temizler gönlümde çirkinlikleri,
Yağmur taneleri yıkar her yeri.
Dinmeyen bir şarkıdır duyduğum;
Kulağımda yağmur, yağmur sesleri.
Gel Artık Ne Olursun
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
Biliyormusun?
Ben hala bıkmadan sana akıyorum
Sana kavuşma umudumu kaybetmiyorum,
Hiç bir türlü unutmuyorum seni.
Güneşli güzel günleri biriktiriyorum ısrarla
Sabah meltemlerini
Zulamda saklıyorum.
Umutlar ekiyorum yüreğime
Bizle alakalı umutlar.
Her an aşkımızla suluyorum
Umutlarımı soldurmuyorum.
Özlemlerimi büyütüp gökyüzüne salıyorum
Yağmurlarla yağıp omuzlarına insin,
Seni ne çok özlediğimi bil diye.
Sonra sensiz günlere
Rest çekip meydan okuyorum
Batmak üzere olan gemimde,
İnatla hiç pes etmeden sana doğru yol alıyorum.
Başım devamlı yukarılarda,
Beyaz güvercinin kanatlarında
Bana geleceğin günü bekliyorum.
Çok özledim seni
Gel artık ne olursun.
Biliyormusun?
Ben hala bıkmadan sana akıyorum
Sana kavuşma umudumu kaybetmiyorum,
Hiç bir türlü unutmuyorum seni.
Güneşli güzel günleri biriktiriyorum ısrarla
Sabah meltemlerini
Zulamda saklıyorum.
Umutlar ekiyorum yüreğime
Bizle alakalı umutlar.
Her an aşkımızla suluyorum
Umutlarımı soldurmuyorum.
Özlemlerimi büyütüp gökyüzüne salıyorum
Yağmurlarla yağıp omuzlarına insin,
Seni ne çok özlediğimi bil diye.
Sonra sensiz günlere
Rest çekip meydan okuyorum
Batmak üzere olan gemimde,
İnatla hiç pes etmeden sana doğru yol alıyorum.
Başım devamlı yukarılarda,
Beyaz güvercinin kanatlarında
Bana geleceğin günü bekliyorum.
Çok özledim seni
Gel artık ne olursun.
Yüreğimde Bir Sevinç Var
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
Yüreğimde Bir Sevinç Var
Yüreğimde Bir Sevinç Var
bir sevinç var yüreğimde,
gözleri gül güzelliğinde hüzünlü,
koşar oynar sevinçle düşlerimde,
bir sevinç var yüreğimde,
gözleri gül güzelliğinde hüzünlü,
koşar oynar sevinçle düşlerimde,
bir sevinç var yüreğimde,
kordon boyunda adımlarken el ele,
gözlerinde tatlı bir gülümseme,
bir sevinç var geceden bende
gözlerinde tatlı bir gülümseme,
bir sevinç var geceden bende
sevgi olup yağarken gökyüzünden yağmur,
seviç coşar yüreğimde,
güneşe dönen
güne bakan çiçekleri gülümsemesinde,
bir sevinç var titrek bedenimde
umut olup beslenirken dizelerle şiir mısraları,
mısraların güzelliğine düşmüş
sevda dolu bir sevinç var yüreğimde,
seviç coşar yüreğimde,
güneşe dönen
güne bakan çiçekleri gülümsemesinde,
bir sevinç var titrek bedenimde
umut olup beslenirken dizelerle şiir mısraları,
mısraların güzelliğine düşmüş
sevda dolu bir sevinç var yüreğimde,
uzanır ellerim karşıyakadan,
konak meydanında,
sahile sıralanmış güzeller
arasından gelen yüreğime bir sevinç var,
konak meydanında,
sahile sıralanmış güzeller
arasından gelen yüreğime bir sevinç var,
bakınca deryaya gülümserken
gül güzelliğinde hüzünleri,
düşlerim hasret ateşineteşine dönüşmemiş
sevda alevinde bir sevinç var
sevgimdedeki bulutları dağıtan
bir sevinç var duygularımda,
gül güzelliğinde hüzünleri,
düşlerim hasret ateşineteşine dönüşmemiş
sevda alevinde bir sevinç var
sevgimdedeki bulutları dağıtan
bir sevinç var duygularımda,
NEFRETİM OLDU
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
NEFRETİM OLDU.
ESKİDEN TÜM MEYHANELERİ GEZERDİM.
BİR GECE YÜREGİME BİR IŞIK DOGDU.
TÜM MEYHANELERİ YANARKEN GÖRDÜM..
DEGİL ÖNÜNDEN GEÇMEK.NEFRETİM OLDU.
TÜM SEVDİKLERİMİ YENİDEN BILDUM.
SARHOŞ GECELERDEN YORGUN ÇIKTIM.
BİR HAKİKATI BULDUM ONA AŞIK OLDUM.
YENİ SEVDAM EZANLARA KOŞAR OLDUM.
İÇİMİ OKŞAYAN BİR SEVDAM OLDU.
ARTIK FİKRİM RUHUM O NUNLA.
ÇIKDI İÇİMDEN SARHOŞ GECELERİM.
YENİ SEVDAM EZANLARA KOŞAR OLDUM.
Ölüm Bilsin Adın Gülüm
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
Ölüm Bilsin Adın Gülüm
Unutursam ben kokunu
Kabuslar bölsün uykumu
Azrail yazsın türkümü
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
İhanetmi haşa sana
Sen topraksın vatan bana
Sensiz geçen her günüme
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
Ali’nin günü gecesi
Alfabemin ilk hecesi
Duyarsam gayrı bir sesi
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
Sadakat vefadır adım
Mutluluğum sen muradım
Sen diye akmazsa kanım
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
Kaybedersem birgün seni
Çek hançerin öldür beni
Yazar isem sensiz anı
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
Ölüm Bilsin Adın Gülüm
Unutursam ben kokunu
Kabuslar bölsün uykumu
Azrail yazsın türkümü
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
İhanetmi haşa sana
Sen topraksın vatan bana
Sensiz geçen her günüme
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
Ali’nin günü gecesi
Alfabemin ilk hecesi
Duyarsam gayrı bir sesi
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
Sadakat vefadır adım
Mutluluğum sen muradım
Sen diye akmazsa kanım
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
Kaybedersem birgün seni
Çek hançerin öldür beni
Yazar isem sensiz anı
Ölüm bilsin ölüm bilsin ölüm bilsin adım gülüm
Unutamıyorum
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
Yar yüreğinden sevgini
Dudaklarımdan ismini
Hayalimde ki cismini
Söküp de atamıyorum
Yazdığım o şiirleri
Mektubunla resimleri
Ağlatsa da her gün beni
Kıyıp da yırtamıyorum
Seninle geçen günleri
Ettiğin o yeminleri
Gittiğin o günden beri
Silip unutamıyorum
Yazdığım o şiirleri
Mektubunla resimleri
Ağlatsa da her gün beni
Kıyıp da yırtamıyorum
Yar yüreğinden sevgini
Dudaklarımdan ismini
Hayalimde ki cismini
Söküp de atamıyorum
Yazdığım o şiirleri
Mektubunla resimleri
Ağlatsa da her gün beni
Kıyıp da yırtamıyorum
Seninle geçen günleri
Ettiğin o yeminleri
Gittiğin o günden beri
Silip unutamıyorum
Yazdığım o şiirleri
Mektubunla resimleri
Ağlatsa da her gün beni
Kıyıp da yırtamıyorum
Geri Gelen Mektup
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
Geri Gelen Mektup
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Gün senden ışık alsa bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince,
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh'ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler...
Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil";
İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!
Geri Gelen Mektup
Rûhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden?
Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu?
Pervâne olan kendini gizler mi alevden?
Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu...
Gün senden ışık alsa bir renge bürünse;
Ay secde edip çehrene yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan
Yalnız o yeşil gözlerinin nûru görünse...
Ey sen ki kül ettin beni onmaz yakışınla,
Ey sen ki gönüller tutuşur her bakışınla!..
Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince,
Çehren bana uğrunda ölüm hâzzı verince,
Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım;
Gözlerle günâh işlemenin zevkini tattım.
Gözler ki birer parçasıdır sende İlâh'ın,
Gözler ki senin en katı zulmün ve silâhın,
Vur şanlı silâhınla gönül mülkü düzelsin;
Sen öldürüyorken de, vururken de güzelsin!
Bir başka füsûn fışkırıyor sanki yüzünden,
Bir yüz ki yapılmış dişi kaplanla hüzünden...
Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı,
Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı.
Dinmez! Gönlün, tapmanın, aşkın sesidir bu!
Hasret çekerek uğruna ölmek de kolaydı,
Görmek seni ukbâdan eğer mümkün olaydı.
Dünyayı boğup mahşere döndürse denizler,
Tek bendeki volkanları söndürse denizler...
Halâ yaşıyor gizlenerek rûhuma "Kaabil";
İmkânı bulunsaydı, bütün ömre mukabil
Sırretmeye elden seni bir perde olurdum.
Toprak gibi her çiğnediğin yerde olurdum.
Mehtaplı yüzün Tanrı'yı kıskandırıyordur.
En hisli şiirden de örülmez bu güzellik.
Yaklaşması güç, senden uzaklaşması zordur,
Kalbin işidir, gözle görülmez bu güzellik!
A Ğ L A T M A
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
A Ğ L A T M A
Gam yüküdür dünya, zevk-ü sefa yok,
Nehirden kahıra akar gidersin.
Hüzünle yaşarsın, derdin tasan çok,
Sevenin boynunu büker gidersin.
Yüreğin gözlerin sözlerin yalan,
Hasrete mâhkumdur aşkına dalan.
Bırakıp gittiğin harabe talan,
Bir gün sen de sever çöker gidersin.
Seveni kahreder aşkın kanunu,
Sevdaya kapılan saymaz sonunu.
Ecel biletinle dünya hanını,
Kendi ellerinle yakar gidersin.
Zulmüne kapılan ağlayıp gezer,
Yükselir alevi külleri tozar.
Umutsuz yılların bahtını yazar,
Yollara hasreti eker gidersin.
Ağlatma ağlarsın devranın döner,
Güneşin kızarıp, ufukta söner.
Sonunda mutluluk atından iner,
Bastığın yerleri yıkar gidersin.
Fırtına biçerler rüzgâr ekenler,
Güllere hasrettir zakkum dikenler.
Yüreği yanarak sevda çekenler,
Uğrunda gözyaşı döker gidersin.
A Ğ L A T M A
Gam yüküdür dünya, zevk-ü sefa yok,
Nehirden kahıra akar gidersin.
Hüzünle yaşarsın, derdin tasan çok,
Sevenin boynunu büker gidersin.
Yüreğin gözlerin sözlerin yalan,
Hasrete mâhkumdur aşkına dalan.
Bırakıp gittiğin harabe talan,
Bir gün sen de sever çöker gidersin.
Seveni kahreder aşkın kanunu,
Sevdaya kapılan saymaz sonunu.
Ecel biletinle dünya hanını,
Kendi ellerinle yakar gidersin.
Zulmüne kapılan ağlayıp gezer,
Yükselir alevi külleri tozar.
Umutsuz yılların bahtını yazar,
Yollara hasreti eker gidersin.
Ağlatma ağlarsın devranın döner,
Güneşin kızarıp, ufukta söner.
Sonunda mutluluk atından iner,
Bastığın yerleri yıkar gidersin.
Fırtına biçerler rüzgâr ekenler,
Güllere hasrettir zakkum dikenler.
Yüreği yanarak sevda çekenler,
Uğrunda gözyaşı döker gidersin.
Zorunda mısın?
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
Zorunda mısın?
Binbir umutla geldim, kapıları kapatma,
Sitemleri saçarak gitmek zorunda mısın?
Dua ehli gönlümde umutsuzluk yaratma,
Bir derdime bin derdi katmak zorunda mısın?
Kederli günlerimde muhabbetsiz bıraktın?
Düşmanlarım bekledi, sen millerce ıraktın,
Yalanda büyük usta, muhabbette çıraktın,
Her çiçeğin balını tatmak zorunda mısın?
Gözlerimi kırpmadan can verirdim uğrunda,
Sevinerek koşardım, en ufak bir çağrında,
Yabancı çiçeklere yer vererek bağrında,
Yalancı sevdalara gitmek zorunda mısın?
Unuttun mu bir tanem gözyaşı döktüğümü,
Uğraştım çözemedim gönlünde çok düğümü,
Kerem’im sen olmazsan viranda çöktüğümü,
Anlamayıp sevdamda yitmek zorunda mısın?
Sakladığım sevdamsın derinlerde özdesin,
Şiirimde mısrasın, şarkılarda sözdesin,
Yüreğimde ateşte, benliğimde közdesin,
Yellerde duman duman tütmek zorunda mısın?
Birden bire değiştin, muradına erdin mi?
Yalancı sevdalara şiir köşkü ördün mü?
Benim olan gönlünü yabanlara serdin mi?
Umut dolu ufkumdan batmak zorunda mısın?
GÜLHUN ERTİLAV
Zorunda mısın?
Binbir umutla geldim, kapıları kapatma,
Sitemleri saçarak gitmek zorunda mısın?
Dua ehli gönlümde umutsuzluk yaratma,
Bir derdime bin derdi katmak zorunda mısın?
Kederli günlerimde muhabbetsiz bıraktın?
Düşmanlarım bekledi, sen millerce ıraktın,
Yalanda büyük usta, muhabbette çıraktın,
Her çiçeğin balını tatmak zorunda mısın?
Gözlerimi kırpmadan can verirdim uğrunda,
Sevinerek koşardım, en ufak bir çağrında,
Yabancı çiçeklere yer vererek bağrında,
Yalancı sevdalara gitmek zorunda mısın?
Unuttun mu bir tanem gözyaşı döktüğümü,
Uğraştım çözemedim gönlünde çok düğümü,
Kerem’im sen olmazsan viranda çöktüğümü,
Anlamayıp sevdamda yitmek zorunda mısın?
Sakladığım sevdamsın derinlerde özdesin,
Şiirimde mısrasın, şarkılarda sözdesin,
Yüreğimde ateşte, benliğimde közdesin,
Yellerde duman duman tütmek zorunda mısın?
Birden bire değiştin, muradına erdin mi?
Yalancı sevdalara şiir köşkü ördün mü?
Benim olan gönlünü yabanlara serdin mi?
Umut dolu ufkumdan batmak zorunda mısın?
GÜLHUN ERTİLAV
unut gözlerim
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
unut gözlerim
sus artık ne olur ağlama yeter
ben unuttum sende unut gözlerim,
ne ismi aklımda nede gözleri
ben unuttum sende unut gözlerim
****************************
değmezmiş uğruna döktüğüm yaşlara
değmezmiş sevmeye aşık olmaya
değmezmiş ismini bile anmaya
ben unuttum sende unut gözlerim
*****************************
bir rüya idi farzet gördüklerimizi
ben unuttum sende unut gözlerim
sevseydi terk edip gidermiydi hiç
ben unuttum sende unut gözlerim
unut gözlerim
sus artık ne olur ağlama yeter
ben unuttum sende unut gözlerim,
ne ismi aklımda nede gözleri
ben unuttum sende unut gözlerim
****************************
değmezmiş uğruna döktüğüm yaşlara
değmezmiş sevmeye aşık olmaya
değmezmiş ismini bile anmaya
ben unuttum sende unut gözlerim
*****************************
bir rüya idi farzet gördüklerimizi
ben unuttum sende unut gözlerim
sevseydi terk edip gidermiydi hiç
ben unuttum sende unut gözlerim
AŞKIN TARİFİ
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
Mevsim sonbahar
Hafif yağmurlu bir günün akşamı
Yıldızlar parlak
Meydan okuyorduk adeta
Geçip giden zamana
Şavaşıyoduk sanki
Hep birlikte olabilmek adına
Sevgimizin aşkımızın adına
Nasıl anlatılabilirdi ki başka
Bu aşkın tarifi
Nasıl yaşanırdı acaba
Bundan daha görkemli, daha gösterişli
Titreyen iki bedende, tek yürek
Soğuktan üşüyen ellerimiz
Ama sımsıcak yürek
Sımsıkı bir duygu
Beni sana getiren
Seni bana bağlayan, aşkımızı yaşatan
Bizi birbirimize bağlayan,
Aşkın tarifi
SENİ SEVİYORUM AŞKIM…..!
Mevsim sonbahar
Hafif yağmurlu bir günün akşamı
Yıldızlar parlak
Meydan okuyorduk adeta
Geçip giden zamana
Şavaşıyoduk sanki
Hep birlikte olabilmek adına
Sevgimizin aşkımızın adına
Nasıl anlatılabilirdi ki başka
Bu aşkın tarifi
Nasıl yaşanırdı acaba
Bundan daha görkemli, daha gösterişli
Titreyen iki bedende, tek yürek
Soğuktan üşüyen ellerimiz
Ama sımsıcak yürek
Sımsıkı bir duygu
Beni sana getiren
Seni bana bağlayan, aşkımızı yaşatan
Bizi birbirimize bağlayan,
Aşkın tarifi
SENİ SEVİYORUM AŞKIM…..!
SİYAH GÖZLERİNE BENİ DE GÖTÜR
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler.
siyah gözlerine beni de götür
daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşuşun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür
artık bu yerlere sığamıyorum
pembe uçurtmalar yollandığından beri
sarardı tiryaki menekşeleri
sonbaharın tozlu kafeslerinde
sevgi turnaları yakalıyorum
turnalar gidiyor; ben kalıyorum
avareyim, asûdeyim, yorgunum
bilmiyorum neden sana vurgunum
erzurum garında banklar üstünde
uyku tutmuyor karanlıkları
yitik düşlerimi kovalıyorum
gölgeler gidiyor; ben kalıyorum
binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür
baharın koynundan koparıp sana
ipek bir mendile sardığım yüreğimle
şehzade gülleri gönderiyorum
umutlar kalıyor; ben gidiyorum
bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini
kaptanları sorgulayan
yanından geçen küheylanların
korku tûfanına yakalandığı
siyah gözlerine beni de götür
güneş ülkesinden gelen yiğitler
benzeri olmayan bir dünya kursun
cellat, ayrılığın boynunu vursun
usul usul intizârı çürüten
bu hercai diken, bu çılgın arzu
sürüklüyor imkânsız muştuların
eşiğine gönül vâdilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefâsız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür
siyah gözlerine beni de götür
daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşuşun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür
artık bu yerlere sığamıyorum
pembe uçurtmalar yollandığından beri
sarardı tiryaki menekşeleri
sonbaharın tozlu kafeslerinde
sevgi turnaları yakalıyorum
turnalar gidiyor; ben kalıyorum
avareyim, asûdeyim, yorgunum
bilmiyorum neden sana vurgunum
erzurum garında banklar üstünde
uyku tutmuyor karanlıkları
yitik düşlerimi kovalıyorum
gölgeler gidiyor; ben kalıyorum
binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür
baharın koynundan koparıp sana
ipek bir mendile sardığım yüreğimle
şehzade gülleri gönderiyorum
umutlar kalıyor; ben gidiyorum
bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini
kaptanları sorgulayan
yanından geçen küheylanların
korku tûfanına yakalandığı
siyah gözlerine beni de götür
güneş ülkesinden gelen yiğitler
benzeri olmayan bir dünya kursun
cellat, ayrılığın boynunu vursun
usul usul intizârı çürüten
bu hercai diken, bu çılgın arzu
sürüklüyor imkânsız muştuların
eşiğine gönül vâdilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefâsız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür
Mavi Mavi Dökülüyor Aşk Şiiri
Şiir Şiirler - En guzel siirler - Şiir oku - Şiir yaz - Şiir gonder - En guzel Sozler - guzel sozler
Savrulmuş yüreğim denizin ortasına mavi mavi
Deniz yıkasın
Sırtımdaki ihanetin yosun tutmuş izlerini
Göçebeyim ben yeni aşklara
Çözüyorum
Ayrlığın bağlarını
Kör düğümler atılmış halatlarını
Gözyaşlarımı çıkarıyorum hapsolmuş demir parmaklıklardan
Ve aksın
Ve yağsın
Ve boşaltsın
Sensizliğin sarhoşluğuna yorma bu hallerimi
Havalar serin çarpıyor mavi mavi beni
O gece
Yıldızlara küstüm ben
Aya küstüm
Ayrılıklar doğurdum nihavend makamında taze taze
Şarkılarımın gönlü kırık
Sazımın telleri kopuk
Seni sana bıraktım ben sen giderken
Kalanlarla yaşamak hayal kırıklığı
Kalanlarla yaşamak ninni tadında şeker şerbet misali
Ama olmuyor
Ama avutmuyor basmıyor aklımın trafiğine hataları bağışlamak
Gitmek kalmak iki ateş arasında kalmışım
Senin ormanında büyüyemedim ben
Ağaç olamadım meyva veremedim dallanıp budaklanamadım
Ne gül oldum
Ne de gülün
Çok tatlı kanıyor yaralarım yıkanıyor mavi mavi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)